Makale:SİGARA KUTUSUNDAKİ SIR?

Bu makaleyi yazmamdaki etken; sigara kutusundaki resim. Yolda yol alırken, yol kenarına atılmış sigara paketinin üzerindeki resim beni düşündürdü. Üstündeki yazıda: “sigara öldürür”,  resimde ise tahrip olmuş insan organları vardı. Bu sigarayı içeni düşündüm ve acıdım; bile bile zehir içiyor. Biliyor ama bilmiyor, görüyor ama görmüyor!

Hâkkı göremeyen gözler, hâkkı duymayan kulaklar, hâkkı idrak edemeyen beyinler ve kalpler!

Cehennemi bilir ve herhangi bir tedbir almazlar. Cenneti idrak eder ama onu kazanmak için hiçbir çaba harcamazlar. Şeytanın düşman olduğunu bilir ama ona karşı önlem almazlar. Hakikati bilir ve sürekli onu ertelerler.

Birçok hakikate şahit olduğumuz halde, sanki hakikat yokmuş gibi yaşarız.

Cehennemin hakikat olduğunu dünyadaki herkes bilir; yakıcı ve ateş olduğunu herkes bilir. Bilir de tedbir almaz. "Allah bizi yakmaz!" düşüncesi hâkim maalesef. Kur'an'ın anlamını okumadığı için kulaktan dolma bilgilere inanır.

Sigaranın zararlarını içen veya içmeyen herkes bilir. Satıcıya “bana zehir ver” demez, sigara ver der. Pekâlâ; kanserojen bir madde olduğunu bilir, yine tedbir almaz. Gırtlak kanseri, akciğer kanseri, mesan kanseri, damar tıkanıklığı vs. olunca yani kanser vücuda yayılınca, tedbirin bir faydası olur mu?

Günahkâr insanda günahları erteler, yani öteler, ölüm gelince pişman olur ama ne fayda! Son pişmanlık fayda vermez aksine; sonsuz keşkeler ve gerçek stresli sonsuz yeni hayatına başlar.

Şeytan apaçık düşman olduğunu Allah (c.c) kitabıyla uyarır da kim dikkate alır acaba? Bu apaçık düşman karşısında hiç bir tedbiri yoktur veya dikkate alma gereğini bile duymaz. Haramları bilir yine de haram işlemeye devam eder.

Yahudiler, Mescid-i Aksa’nın hemen karşısında mezar satın alma yarışında, dünyanın en pahalı mezarları burada! Çarmıha germeye çalıştıkları Hz. Îsâ (as) yada daha doğru bir ifadeyle Hz. Îsâ olduğu halde kabul etmedikleri ve gelmesini bekledikleri Mesih Mescid-i Aksa'ya inecek ve yakında olan mezarlıklardan her bir Yahudi’yi çıkararak cennete sokacak diye inanıyorlar.

Peygamberleri öldürenler, Mûsâ (a.s.) şeriatine uymayanlar, kitabı tahrif edenler, Hz. Îsâ' yı öldürmeye çalışanlar, bunları bildikleri halde; hatta son Resûl Muhammed (s.a.v.) kendi öz çocuklarını tanıdığı ve bildikleri halde reddedenler; kendilerinden başka cennete girecek yoktur diye inanırlar? Allah'a bile bile kafa tutanlar! "Sizce bunlar mı tedbir alıyorlar?"

Tedbirsizlik, insanoğluna mahsus bir haslettir maalesef. Yaşadığımız coğrafyada maalesef tedbirsizlik had safhada. Dünyası harap da âhir hayatı da harap durumdadır. Virane olmuş iç dünyası; dış dünyası köşk ve saray olsa ne yazar!

Konumuza dönecek olursak; stresi sevmeyiz ama riskli işleri çok severiz! Riskli işler bizi sever mi? Ölüme yakın yaşarız ve tedbir almak aklımıza nedense hemen hiç gelmez.

"Şöyle felekten bir gece çalalım" diye bir söz vardır, yoksa felek o geceyi bizden mi çalıyor? “Şöyle güzelce zehirlenelim” desek insanların rağbeti olur mu? “Yak bir zehir” desek veya “Şu zehirden güzelce ölelim” desek, insanın hiç meyli olur mu? Gelin görün ki insan bunları hiç umursamadan yaşar.

Sigarayı sadece bir örnek olarak aldım. Haram, helâl, tahrîmen mekruh konusunu bir kenara bırakarak; sigara tiryakisi olan kardeşlerden bir an önce sigarayı bırakması dileği ve duasıyla.

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Yorum yapın

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuzdan emin olun. HTML kodları kullanılamaz.