Login to your account

Username *
Password *
Remember Me

Create an account

Fields marked with an asterisk (*) are required.
Name *
Username *
Password *
Verify password *
Email *
Verify email *
Captcha *
Reload Captcha
Haberler

Haberler (96)

Adana'da Faaliyet gösteren Gökkuşağı Derneği'nin öncülüğünde bir grup Müslüman Ankara TBMM önünde Aksâ Tûfânı'na destek gösterisi gerçekleştirdi. Program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Sonra sırasıyla Yazar Ali Kaçar ve sonrasında ise Yazar Şükrü Hüseyinoğlu bir konuşma yaptılar. Akabinde Gökkuşağı Derneği adına, dernek başkanı Fevziye Şenoğlu bir konuşma yaptı. Sonra basın açıklaması okundu. Program, Asım Şensaltık'ın yaptırdığı duayla ve program boyunca atılan çeşitli sloganlarla birlikte sona erdi.

2017 yılında şiir formunda yazdığım, Filistin ve Aksa konusundaki duygu ve düşüncelerimi, dünkü sıcak gelişmeler üzerine güncelleyerek okudum ve sizlerle de paylaşmak istedim.

Rabbim Kahraman Filistinli kardeşlerimize yardım etsin, bizleri de yardım için seferber olanlardan kılsın inşaAllah.

 

FİLİSTİN, KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA NASIL KURTULUR?

Kur’an’a göre, Aksa ve Kudüs mübarek belde
İlk kıblemizdir o, şimdi tutsak küfrün elinde
On yıllar geçti, katil Siyonist’in işgalinde
Sürekli kan, gözyaşı, zulüm var, serüveninde

Siyonistler çaldı; Aksa’yı… Zehra’nın gözlerini
Tuğyan, zulüm, fesad ve vahşet, karartmış yüzlerini
Hayvandan aşağı tercihleri, çürütmüş özlerini
Az pahaya sattılar, Allah’la ahid ve sözlerini

Alçakça kan dökerek, yaydılar hep fitne, fesadı
Amaçları sapkın siyonizm, bir de çıkar hesabı
Hitlerden çok zulüm yaptılar, mazlum Filistinliye
Dünya zulmü destekliyor, ezilen Müslüman diye

Sürekli yeni işgal ve katliam var, zulüm durmuyor
BM zulme seyirci, dünya hep HAMAS’ı suçluyor
Mazlum Filistinli darda, hak ve adalet bekliyor
Laik dünya zalimi koruyor, alçakça destekliyor

Ölüm, işkence kol geziyor, esir binlerce mazlum
Çocuklar füzeyle vurulur, dünyanın hali malum
Filistinli masum, yoksulluk ve açlıkla imtihanda
Zaruri ihtiyaç için kuyrukta, ezilir izdihamda

Filistin’de ezilen halk, akıtılan kanlar bizim
Gazze’de Allah için verilen, bütün canlar bizim
Bombayla yıkılan, okul, hastane ve evler bizim
Sürekli yanan yürekler ve ağlayan gözler bizim

Tanklara karşı taş atan, bu çocuklar bizim
Şehâdete doğru uçan, şu “Ebabil”ler bizim
Katil İsrail’in vurduğu, her Muhammed bizim
Orada savunulan Kudüs, Aksa ve izzet bizim

Madem hepimiz bir ümmetiz ve gerçek kardeşiz
Hem de Kudüs ve Aksa’ya, hep birlikte vârisiz
Peki neden, ümmetçe bu işgale son vermeyiz?
Neden, Siyonist katilleri, birlikte defetmeyiz?

El-Kassam Tugayları, işgalci katile haddini bildirdiler
Kahramanca, Tel Aviv’in tepesine füzeleri indirdiler
Mücahidler, cesaretle hamle edip kâfirleri sindirdiler
Korkak Siyonistler kaçışarak her biri bir deliğe girdiler

El-Aksa Tufanı, füzeler yağdırıyor işgalci Siyoniste
Sürekli Aksa’yı basarak zulmeden, zalim ve katil faşiste
Rabbimize hamd olsun ve mücahide güç-kuvvet versin
Meleklerinin koruma kanatlarını üzerlerine gersin

Haydi dua ve yardımlarla yanlarında olalım, kahramanların
Siyonist işgalciye haddini bildiren yiğit Müslümanların
Ancak zilletten çıkış için, ilâhi yardımı hak etmek gerek
Bu mücadelede, henüz eksiğimiz çok, bunu fark etmek gerek

Bilelim ki, Kur’an’dan, Rasûlden koparak, düştük zillete
İmana zulüm bulaştırmak yol açtı, bu amansız illete
Küfür tek millet, bizler ise uzağız tek İslami millete
Tabii ki hasret kalırız hürriyete, izzet ve adalete

Sanılır ki, Kudüs’ü kurtarmaya bir Selahaddin lâzım
Oysa önce ümmeti vahiyle inşa edecek Hak din lâzım
Bilelim ki, Kur’an’la dirilen ümmetten çıkar Selahaddin
Ancak gaybî yardımla üstün gelecek, bu ümmet ve din

Vahiyle inşa olarak dirilir ve birleşirse ümmet
İşte o zaman ilahi yardım da gelip, bitecek zillet
Tevhidde birleşip çalışalım; galibiyeti Allah verecek
Ancak o zaman, ümmet de Filistin de Kurtuluşa erecek

Ümmetimiz, Hablullah’a sarılarak şeref kazansa
Kurtarıcı mesajla, eli tüm insanlığa uzansa
Kur’an’la dirilen ümmet, tevhidde vahdeti sağlasa
Özler ve gözler, huşu içinde Allah için ağlasa

İfsaddan, şirkten, tevhide doğru hicret yaşansa
Ümmet, sorumluluk ve takvayı tekrar kuşansa
Yaşanan zilletten çıkıp, yine ayağa kalksa
İşte, ancak o zaman kurtulur, Kudüs ve Aksa

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nde bu hafta Cuma Sohbetinde Hasan Çelenk hoca: Filistin Davasının Önemi ve Gazze konulu bir sunum gerçekleştirdi. Cuma Hutbesinde ise Şükrü Hüseyiinoğlu: Ey Gazze! Sen ve Rabbin Gidin Savaşın mı Diyeceğiz? başlıklı bir hutbe okudu. Konuşmaların video kayıtlarını sizlerin istifadesine sunuyoruz!

 

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. Hamd Rabbimize, salat ve selam Rabbimizin Nebilerine ve hassaten onların sonuncusu olan önderimiz Rasulullah’adır.

Rabbimizin mukaddes belde olarak nitelediği (Maide 21; İsra, 1) Filistin, bilindiği gibi bir asırdan fazla bir süredir kâfir emperyalist güçler ve onların işgal aparatı siyonist terör varlığının işgali altındadır.

1917’de emperyalist İngiltere’nin işgali ve “Belfour Deklarasyonu” ile bölgede Siyonist bir işgal devleti kurma kararı ile başlayan süreç, 1948 yılında “Stern”, “Haganah” gibi Siyonist terör örgütlerinin İngiltere, ABD ve onların güdümündeki BM himayesinde devletleştirilmesi ve Filistin halkının büyük katliamlara uğratılarak yurtlarından, evlerinden uzaklaştırılmasıyla neticelendi.

Siyonist işgal rejiminin, emperyalist efendilerince İslâm dünyasının merkezine bir hançer gibi kanlı şekilde saplanmasının tarihi olan 14 Mayıs 1948, Filistinliler tarafından her yıl “Nekbe / Büyük Felaket” olarak hatırlanmakta ve gündem edilmektedir.

Filistin’in gasbı, Filistinlilerin katledilmesi ve yurtlarından zorla tehcire dayalı bir bir işgal organizasyonu olan Siyonist rejim, bölgedeki gayr-i meşru varlığını ileriki yıllarda özellikle emperyalist ABD’nin desteğiyle daha da genişletmiş ve biz Müslümanların ilk kıblegâhımız olan Kudüs dahil İslâm beldelerini necis postallarıyla çiğnemiştir.

Günümüzde özellikle de kendi coğrafya ve halklarına ihanet içindeki bölge ülkelerinin “normalleşme” adı altındaki işbirlikçi politikaları sonucu işgal rejimi yerleşim adı altında işgalini Filistinlilerin elinde kalan son toprak parçalarından biri olan Batı Şeria’da daha da genişletmekte ve zaten çoğunluk itibariyle kendi ülkelerinde onlarca yıldır mülteci olarak insani yaşam şartlarından mahrum mülteci kamplarında yaşayan Filistinlileri bu kamplarda da rahat bırakmamaktadır.

Bütün bunlara ek olarak siyonist işgal rejimi, özellikle son yıllarda bölgedeki işbirlikçi rejimlerin ihanet politikalarından aldığı cesaretle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetini ihlal eden ve onu zamansal ve mekânsal olarak bölmeye dönük saldırı ve ihlallerini artırmış bulunuyor.

Bu ayın başında da birçok yerleşimci siyonist, beraberlerinde yöneticiler ve hahamlar da olduğu halde Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenledi, biz Müslümanların ilk kıblemizin mahremiyetini ayaklar altına aldı.

Bu alçaklığa tepki gösteren Mescid-i Aksa murabıtı kardeşlerimiz ise siyonist işgal polisinin alçakça saldırılarına maruz kaldı. Bir hanım murabıt kardeşimize işgal polislerince yapılan ağır saldırı hafızalarımıza kazındı.

İşte böyle bir konjonktürde Gazzeli kardeşlerimiz, yerleşim adı altında işgalin daha da genişletilmesi ve bunun için Filistinlilerin evlerinin buldozerlerle yıkılması politikaları ve Mescid-i Aksa’nın mahremiyetinin ihlalinin sıradanlaşmasına karşı 7 Ekim 2023 sabahı son derece başarılı bir operasyonla cevap verdi.

Aynı anda ateşlenen 5 bin roketle Siyonist yerleşim bölgeleri vurulmaya başlanırken, Gazzeli mücahitler de paramotor araçları ve motosikletlerle Gazze’ye örülen işgal duvarlarını aşarak işgal karakollarına saldırdı ve birçok işgal askerini öldürüp birçok da esir aldı.

Bu operasyon, bir asırlık işgale ve bu işgalin her geçen gün genişletilmesine karşı Filistin halkının haklı bir cevabıdır. İşgal varoldukça direniş de varolacaktır, varolmalıdır. İşgali meşrulaştırmak, insanlık dışı, onursuz bir tutumdur.

7 Ekim sabahı Filistin İslâmî direnişinden büyük bir darbe yiyen ve böylece tüm imajı yerle bir olan işgal rejimi, üç gündür hıncını malum Gazzeli sivillerden çıkarmaya çalışmaktadır. Şu ana kadar 200’e yakını çocuk olmak üzere 800’den fazla Gazzeli, sivil hedefleri bilerek bombalayan işgal ordusunun hava saldırıları neticesi katledilmiş durumda. Siyonist katiller, saldırılarını hunharca sürdürmekte, buna karşılık başta emperyalist ABD olmak üzere batı dünyası bu soykırım girişimine destek vermektedirler.

İslâm dünyası yöneticilerinin çoğu ise, her iki tarafa itidal çağrısında bulunmak gibi ifadelerle konuyu geçiştirmekte ve üç maymunu oynamayı sürdürmektedirler.

Biz Müslümanlar, İslâm’ın mukaddesatının savunulması demek olan Filistin dâvâsını dâvâmız olarak biliyor ve emperyalizmin bölgemizdeki aparatı olan siyonist işgal rejimi bölgemizden silinip atılıncaya kadar bu haklı mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz.

Rabbimizden işgalci zalim kâfirleri ve efendilerini bizlerin elleriyle cezalandırmasını, direnen kardeşlerimize sebat vermesini ve mazlum Gazze halkına sabır yağdırmasını niyaz ediyoruz.

Yaşasın Filistin İslâmî direnişimiz.

“…(Rabbimiz!) Sen bizim mevlâmızsın, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara, 286)

 

(Kur'an Yurdu, - Kur'an Nesli İlim Merkezi, - İktibas Dergisi, - Venhar Haber, - Yetim Bize Emanet, - Yeni Nesil İnsanî Yardım Derneği)

Kur'an Nesli Tv'de  "Aksa Tufanı" Cihadını Değerlendirme ve Dua Programı gerçekleştirildi. Programın video kaydını sizlerin istifadesine sunuyoruz.

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nde bu hafta Haftanın Sohbetinde Şükrü Hüseyinoğlu: " Yusuf 40. Ayet Işığında, Gavs, Ulu Önder Vs Putlaştırmaları" konusunu işlerken Cuma Minberinde ise Hasan Çelenk: "Hesap Günündeki İki Sahne" konulu bir hutbe irad etti.

 

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nde bu hafta Cuma Sohbetinde Hasan Çelenk "Hak Bâtıl Mücadelesi ve Kuşatılmışlığımız" konusunu gündeme getirdi.Cuma Hutbesinde ise Şükrü Hüseyinoğlu, "İslâm'a Koşanlar, İslâm'dan Sapanlar" konusu bir hutbe irad etti.

 

Sayfa 1 / 7