SEVGİSİZLİK DUVARI İNŞA ETMEK!

Sevgisizlik duvarlarını inşa eden, insanın ta kendisidir. Yakınlarına sevgiyi esirgemek cimrilik değil de nedir?

Sevgi; Allah'ın kullarına bahşettiği en güzel armağandır.

Duvarlar örülür, yapılar dikilir, insanlar içinde yaşarlar. Hayat denilen yaşam insanların bir arada olması ile devam eder. Bunların içine sevgi girmezse, binalar soğuk, insanlar ise sadece kalabalıktan ibaret olur. Sevgi ile örülmüş her iş veya eylem orada insan olduğunu hatırlatır.

Kaldırımlar soğuk beton, üstünde yürüyen insanda soğuk, rotasını ve pusulasını kaybetmiş insanlık.

Sevgi, merhamet ve adalet insanı diri tutar. Fıtratını koruyan her birey insandır. İnsan Allah'sız yaşayamaz.

Allah'sız yaşarsa; canlılar içinde en tehlikeli varlık olur. Ekini ve nesli ifsad eder ve hayvandan daha aşağı bir mahlûk olur.

Kendisine düşman edinen devletler, yüksek yüksek betondan duvarlar örer; Doğu Almanya Berlin duvarı ve İsrail'in Filistin halkına ördüğü duvarlar gibi. Maalesef dünyanın birçok ülkesi bunlar gibi veya yayılımcı emperyalist gangster devletler gibi.

Cimri insan sevemez çünkü sevgide bile cimrilik eder. “On çocuğum var hiçbirini öpmedim” diyen bedeviye, Resul (sav); “Allah senin kalbinden merhameti alınmışsa ben ne yapabilirim” demiştir.

Merhamet olunca, vicdan devreye girer, vicdan devreye girince insanlığı üst seviyeye taşır.

İnsan eşyaya, mala mülke, makama değer verdiği için insanî değerini kaybetti. Zalimler çoğaldı, ahlaksızlık dip yaptı, acıma duygusu köreldi, güven eridi, ben merkezli yaşam öncelik hale geldi, haram ve fahşa normal oldu ve bunların içinde sevgide çıkınca; sevgisizlik duvarı inşa edildi.

Aile içi bireyler bile kendilerine mesafe koydu. Herkesin elinde bir oyuncak ve farklı odalarda ömür çürütüldü. Küçüğü-büyüğü herkes birbirine bağırır halde; sevgi olmayınca; merhamet rafa kalktı nefret söylemleri ortaya çıktı. Kimse birbirine tahammül edemez hale geldi. Oysa insan, sevdiğine tebessüm ve fısıltı ile bile işittirebilir.

Fıtratı terk eden insan Allah'sız bir yola girdi; oysa o yol çıkmaz sokak. Çıkmak istese bile geride kendine labirent oluşturduğu için sürekli çıkmaz dehlizlere giriyor. Kendisine küçük küçük bataklıklar oluşturmuş batıyor ve çıkamıyor, Allah'ın vermiş olduğu akıl nimetini kullanmıyor; kirletilmiş akılla pislik içinde debelenip duruyor.

Sevgi ve ahlaktan yoksun topluluklar suç işleme potansiyeline sahiptir. Suratları asık, yüzü gülmez ve etrafına nefret saçarlar. Kur'an'sız insanlar merhamet ve vicdanı körelmiş insanlardır. Vicdanın sesini dinleyenler, Kur'anî fıtrata yakın erdemli şahsiyetlerdir. Eksikleri ise Kur'an ile henüz tanışamamış bu erdemli şahsiyetler, doğru tebliğ ile hakikate ererler.

Vicdanı hiç tamir olmayan Siyonist vampirlerin kalbinde merhamete dair en küçük kırpıntı bile yok. Suratları mahkeme duvarı gibi soğuk, sevgiden mahrum, bencil yaratıklardır. Para, mal ve mülk yaşam biçimleri, çocuk katleden ve kanını içen her sapkınlığı yapan, ekini ve nesli ifsad eden alçak katillerdir. Sinsice veya alenen kötülüğü yaygınlaştıran insanlığın yüz karası insan şeytanlardır.

İnsanlık bu zalimlerden kurtulmadığı müddetçe kötülük dahada yaygınlaşacak. İnsanlık ise bunlara esir. "Bizde diyoruz ki! Ey insanlık özüne dön ve insanca yaşamı öncele!.."

"Ey Rabbimiz insanlığın kalbine merhameti ver, hak ve hakikati idrak ettir, hakikat yolunda olan Müslümanların safına ilet ve bizleri de tekrar imanı sağlam kullarından eyle!.."

Son değişiklik Cumartesi, 30 Kasım 2024 15:50

Yorum yapın

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuzdan emin olun. HTML kodları kullanılamaz.