Merhum Ahmed KALKAN Hocamızın vefatı üzerinden 4 yıl geçti. O’da kendinden önceki dava erleri gibi kendisi için tayin edilmiş olan süreyi tamamlayarak 16 Ekim 2021 tarihinde ahirete irtihal etti. O’da kendinden önceki dava erleri gibi geriye nice Allah yolunda ortaya koyduğu fedakarlıklar ve güzel örnekliler bırakarak kendisi için hazırlanmış yeni hayatına yürüdü.
Daha gençlik yıllarında tanıştığı İslâmî mücadeleye, ölene kadar omuz vermeyi sürdürdü. Allah’ın dinine yardım etmek için her müminin yüklendiği sorumlulukları o, her daim ön saflarda bulunacak şekilde yüklendi. Onun hayatında İslâmî mücadele, her zaman ilk sırada yerini aldı. Bu konudaki samimiyeti kimi zamanlar ailesini bile geri plana atacak şekilde kesintiye uğramadan devam etti.
İslâmî mücadeleyle geçen 66 yıllık ömründe; 60 yakın kitap, 25 yılı aşkın sohbet, ders, seminer, konferans, panel gibi İslâm’ın doğru anlaşılması için yaptığı eğitim faaliyetleriyle geçirdi ve bunun için gecesini gündüzüne kattı. Eserleri arasında hacim olarak tarihimizde bir örneği olmayan ve ilk sayılacak şekilde 11 bin sahifenin üzerinde ve 250’den fazla Kur’an kavramının bulunduğu Kur’an Kavramlar Ansiklopedisi gibi hacimli eserler olduğu gibi yine tarihte bir örneği olmayan Akide konularını Kur’an’ı referans alarak ve güncel boyutlarıyla işlendiği Müslümanın İnanç Esasları adında 2 ciltten oluşan hacimli eserleri kaleme aldı.
Hayatının son 6 yılında, kurduğu Suffe İslam Okulu adındaki eğitim kurumunda talebe yetiştirmeye çalıştı. Doğru İslâm anlayışını kavramış ve bu anlayışı insanlara taşıyacak, kendisinden sonra bu bayrağı ele alarak ileriki kuşaklara taşıyacak talebeler yetiştirmeye çalıştı.
Hayatında en fazla önceliklediği; gerek yazdıklarıyla gerekse de yaptığı konuşmalarında her fırsatta gündeme getirdiği hakikat olan Tevhidî İslâm anlayışına sadakatle bağlı kaldı. Hayatın her alanında Allah’ın sözünün egemen olması olarak tanımlayacağımız Tenhidî İslâm anlayışının toplumda yaygınlaşması için çabaladı. Allah’ın sözünün egemen olmaması için çalışan tâğûtlarla mücadele etmeyi vefatına kadar kesintisiz bir şekilde sürdürdü. Tevhidi mücadeleye zarar verecek hiçbir söylem ve oluşumun içinde bulunmadı. Tâğûti düzenin çeşitli zamanlarda kabuk değiştirerek müslümanlar için bile kısmı özgürlükler sunduğu sistem için mücadeleye hiçbir zaman yanaşmadı ve onun sağlayacağı faydaları elinin tersiyle bir kenara itti.
Hayelleri arasında bulunan müslümanların, Kur’an ve Nebevî örnekli ekseninde bir ayara gelmesi için her türlü fedakarlığı yapmaktan bir an olsun geri durmadı. 10’larca dayanılması zor kronik rahatsızlığı olduğu halde bu hedefine ulaşmak için gecesin gündüzüne kattı. Müslümanların vahdeti için oluşturulan nice platformda bulunduğu gibi nicesini de kendi öncülük ederek oluşturmaya çalıştı. Türkiye’nin her tarafını ziyaret ederek müslümanları bu hedefe yönlendirmek için nice zorluklara katlandı.
Allah’a adanmış bir ömrün getirdiği tüm güzellikleri hayatında bir araya getirerek kendisi için belirlenmiş vadesini tamamlayarak bir sonraki hayatı olan ahirete intikal etti. Kendinden geriye yaptığı güzel hizmetlerini ve biz sevenlerini ve talebelerini bıraktı. Aradan geçen 4 yıla rağmen biz sevenleri olarak onun yokluğuna hâlâ alışmış ve onun bıraktığı boşluğu doldurabilmiş değiliz.
Hocamız da hayatına sığdırdığı o güzel örnekliği yanında tabi ki insan olmasının bir gereği olarak birtakım hata ve kusurlarıyla birlikte Rahmet-i Rahmân olan Allah’a yürüdü. Biz sevenleri ve talebeleri olarak onun geriye bıraktığı güzel örneklikleri ve hayırla yâd edilecek samimiyetinin; varsa günahları için kefâret olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. O ve onun gibi aziz İslâm davasına hizmet eden ve ahirete de irtihal eden tüm önderlerimize Allah’tan rahmet ve cennette âlî makamlar diliyoruz.
KUR’AN YURDU
Ayrıca Hocamızın vefatının akabinde Kalemder Dernek binasında; yakın ve dava arkadaşı kıymetli Mehmet Pamak hocamızın, hocamızla alakalı yaptığı tanıklığının video kaydının yeni versiyonunu, Hocamızın Vefatının 4. Yıl Anısına sizlerin istifadesine sunmak istiyoruz.