Ümmet ne zaman kendini hatırlar bilinmez ama bir ve birlik olunursa önünde hiçbir güç duramaz.
Kendini İslâm'a nispet eden İslâm coğrafyasındaki ülkelerde yaşayan bireylerin söylemi: “Kusura bakma sağ yanım Filistin! Bizlerde hem esir hem de mahkûm konumda yaşıyoruz.”
Bu zilletten çıkmak gerek, birlikte mücadele etmeden olmaz.
Batılıların birçok tükettikleri ürünler, sömürdükleri İslâm ülkelerinden gidiyor. Sömürge çarklarına çomak sokmak gerek.
Teferruat meselesini öteleyip Kur'an hakikati üzerine birlik ve beraberlik sağlanması her Müslümanın görevidir.
Batılı zalimlerin azgınlaşmasının sebebi bizlerin pasif bir yaşantıya sahip olmamız sebebiyledir.
Batının ve küreselcilerin yaramaz çocuğu siyonist İsrail, zalimlikte level atlayıp kan içmeye devam ediyor. Bunu bütün dünya izliyor ve cılız kınamalar azgın İsrail'i frenlemiyor. Kendi dilinden anlatacak yiğitler aranmakta. İslam coğrafyasına sömürgeci İngilizler İsrail'i habis ur bıçağı gibi ümmetin kalbine sapladı. Kızılderili sözü: “İki balık nehirde kavga ediyorsa oradan kırmızı çizmeli İngiliz geçmiştir.”
“Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için bir hapishane yaptık.” (İsrâ, 8)
Batılı zalimlerin yalanları ve katliamları bitmez. Laiklik ideolojisini üretirler ve insanların dine nasıl inanılacaklarını kendileri belirler, demokrasi üretip, İslam coğrafyasına çökerler yani işgal edip yağmalarlar. Bunlar yalan hayatı yaşar, yalan hayatı empoze ederler. Yeryüzünde fitne ve fesat çıkarıp ekini ve nesli de ifsad ederler.
“Bu gibileri, işbaşına geçti mi, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekonomik ve sosyal düzeni bozmaya çalışırlar. Ama Allah bozgunculuğu sevmez.” (Bakara, 205)
Müslümanların kıyamı ile bâtıl zihniyetlerin çöküşe uğrayıp tarihin çöplüğüne atılacakları günler çok yakındır. Kur'an, hayat kitabımız olur ve Allah'ın gerçek kulları olursak; Allah'ın ilahi yardımı gelecek zalimler nasıl bir inkılâpla devrileceğini anlayacaklar.
“İman edip salih ameller işleyen, Allah’ı çokça zikreden, zulmedildikten sonra düşmanına karşı mukabele etmek isteyenler hariç. Ve onlara zulmedenler, nasıl bir inkılâp ile devrileceklerini bileceklerdir (göreceklerdir.)” (Şuara, 227)
Olan ise oranın Müslüman halkına olmakta ve en büyük zararı görmekte, adeta kendilerine soykırım uygulanmakta, dünya ise sadece izlemekte. Batılı kâfirlerden geçtim, Müslüman ülkelerde bu zulmü izlemekteler. Müslümanlar kendi ülkelerinde İslâm'ı hakkı ile yaşayamıyor, elinden geldiğince bir şeyler yapmaktalar; boykot, yürüyüş ve sloganla destek verebiliyor ama yeterli de olmuyor. İsrail ve ABD zalimlikleri tüm hızıyla devam ediyor.
Müslümanlar kıyama kalkmazsa bu zalimler durmayacak ekini ve nesli ifsad etmeye devam edecekler. İsrail belli ki çok azdı lakin sonu inşaAllah yakındır. ABD'nin cürümleri belli; Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da demokrasi adına birçok katliama imza attı. Durduramazsak, durmayacak bu zalim yaratıklar. Müslümanlar kendi iç meselesini ertelemeli ve bu zalimlerle nasıl mücadele edilir diye bir araya gelmeli ve kafa yormalı, yoksa o kafamız da kalmayacak.
"Ey Rabbimiz! Ey göklerin ve yerin sahibi! Biz müslim kullarına birlik beraberlik ve feraset ver; bizi bu zalim ve azgın kâfirlere karşı bizlere yardım et, bizleri bu zalimlere karşı galip getir!