Super User

Super User

site yöneticğisi

Tâziye

Aralık 02, 2024
İlkav Vakfı'nın çok kıymetli hocalarından Şeyho Duman hocamızın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Lakin şuna iman ediyoruz ki her doğan birgün mutlaka ölecektir. Rabbimizin taktir ettiği ecel elbet herkes için birgün tecelli edecektir. Merhum hocamız da kendisi için taktir edilmiş eceline ulaşmış bulundu.
 
Kimi insanlar için ölüm bir kurtuluşun ifadesidir. Ölüm, dünyanın her türlü dert ve kederinin olmadığı bir diyara göçmektir. Hocamız içinde böyle olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Hayatını İslâm'a ve mücadeleye adamış bir ilim adamıydı. Geriye miras olarak çok kıymetli Müslümanlar bıraktı.
 
Kerametin uçma ve kaçmada değil de muvahhid olarak kalmanın olduğu, hemen her kesimden insanların savrularak ifrat ve tefrit olan uçlara kaydığı bir çağda, istikametini koruyarak Rabbine yürüdü.
 
Rabbim kendisine gani gani rahmet eylesin. Oraya koyduğu mücadeleyi günahları için kefâret eylesin. Geriye bıraktığı sevenlerine öncelikler sabırlar ve onun bıraktığı bayrağı daha ileri ufuklara taşımayı onlar lütfeylesin!
 
İlkav Vakfı ailesine de başsağlığı diliyoruz.

Onkoloji doktoru Mehmet Arslan sosyal medya hesabından gerçekleştirdiği paylaşımda Taksim anıtı ile Yahudilerin Hz. Musa’nın yolundan sapıp tapmaya başladıkları bir buzağı resmini beraber kullandığı için tutuklandı.

Mehmet Arslan 10 Kasım gününde Taksim anıtı önünde halka fikirlerini beyan ederken polis tarafından gözaltına alındı. Bugün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Amacı sadece fikirlerini beyan ederek halkı bilinçlendirmek olan Dr. Mehmet Arslan, sanki bir teröristmiş gibi göz altınması ve hemen tutuklanması tepkilere sebep oldu. Bazı çevrelerin Mustafa Kemal üzerinden yıllardır uyguladığı baskıların yeniden Müslüman davetçilere yönelik uygulanmaya koyulması, ülkenin insan hakları ve fikir hürriyeti konusunda geldiği yerin tedirginlik verici boyutlara yeniden ulaştığı değerlendirmesinde bulunuldu.

Dr. Mehmet Arslan'ın bireysel olarak sokaklarda fikirlini gündeme getirmek dışında toplumun düzenini olumsuz etkileyecek şekilde bir eyleminin olmamasına rağmen, Müslüman davetçilere yönelik fikir hürriyetini bir insan hakkı olarak görmeyen çevrelerin devlet üzerindeki etkilerinin endişe verici olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.  

Dr. Mehmet Arslan’ın Taksim anıtı önünde gerçekleştirdiği konuşma:

İktibas Dergisi'nin her ay yaptğı konferansların bu ayki konuğu yazar Asım Şensaltık idi. "Kur'an'da Yahudilik ve Yahudileşme" başlığını taşıyan konferans İktibas Dergisi'nin mekez binasında 27 Nisan 2024 Cumartesi günü gerçekleştirildi.

Kur'an'da bizler için olumsuz örnek olarak gösterilen Yahudilere ait birçok özelliğin bugün kendilerini İslâm'a nispet eden Müslümanlarada görüldüğünü ve bu durumdan kurtulmadan Siyonist Yahudilerle olan mücadalede başarının elde edilmeyeceği vurgulandı. Zihinsel olarak Yahudileşenlerin bu durumlarından arınmadan Filistini kurtamalarının mümkün olmadığının üzerinde duruldu.

 

 

Kur'an, yaşamımızın tümünde yer alması gerekiyor; yoksa Kur'an dostu değil, bâtıl olan herşey bizim dostumuz olur. Yüzde doksan Kur'an hayatımızda, yüzde on bâtıl, ahiretimizi berbat edebilir. Misal: bu yüzde on’un içinde şirk var ise yüzde doksan içindeki amelleri silip süpürür.

Ramazan ayı toparlanma yani rektefe olmak için güzel bir fırsattır. Çünkü Ramazan ayı Kur'an ayıdır. İçinde bin aydan hayırlı kaderimizin gecesi vardır.

“Kur'an sana kendini açmak için, senin ne amaçla yöneldiğin önemlidir. Rabbimiz bizlere kolaylaştırmıştır. Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?” (Kamer, 17)

Kalplerinde hastalık bulunanlar müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Misal: kariyer elde etmek, magazin işleri öne çıkarmak, çıkar ilişkileri vs. Kur'an, bu şekilde hareket eden kimselere kendini açmaz.

“Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.” (Al-i İmran, 7)

Kur'an aklı olana, aklıselim düşünene, fıtratını harekete geçirene hazinelerini sunar. "Öyle hazine ki altlarından ırmaklar akan sonsuz ebedi yurdu kendi içinde barındırır."

Rabbim arıya vahyeti, çiçekler kendindeki polenleri ardına kadar açtılar çiçek ve arı işbirliği ile güzel bir nimet olan bal ortaya çıktı.

“Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin.” (Nahl, 68)

Rabbim yeryüzünü bizlere musahhar kıldı. Kur'an üzerinden üretirsek güzellikler çıkar, Kur'an insanı oluruz. Kuran'ın diriltici mesajlarını sürekli gündemimizde olmalı ve hayatımıza yön vermeli. Yönümüzü Allah'ın belirlemediği her bir iş kısırdır yani verimsizdir.

Bizden herhangi bir mesele hakkında bilgi isteyene, Hz. Yusuf (as) metodunu izleyebiliriz. Bilgiyi vermeden önce tevhidi kısada olanı anlatmalıyız ondan sonra meselesine çözüm bulmalıyız. Elbette ki donanımlı olmalı bildiğimizi anlatmalıyız.

“Sizin O'nu bırakıp taptıklarınız; kendinizin ve atalarınızın takmış oldukları adlardan başka bir şey değildir. Allah, onlara hiçbir hüküm indirmemiştir. Hüküm; ancak Allah'ındır. Kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din. Ama insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf, 40)

Kur'an insanı dost doğru yola çağırır ve selametle varacağı yere vardırır. İnsan ise Allah'a güvenmez başka yollar arar, imtihan olduğunu unutur, geçici dünya zevklerine dalar ve ölümle zevkler biter, azap başlar.

İnsan, Kur'an'ı ölüler kitabı haline getirdiği için canlı hayatın Kur'an ile bağını hiç kuramadı ve Kur'an ile bağı kopunca başka başka yollara saptı. Halbuki Kur'an hayat kitabı olarak hayatımıza yön vermeliydi. Biz ise bâtıl yollarda hayatımızı heba ettik.

İnsanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet vasfını Kur'an'ı terk ederek kaybettik. Topluma örnek olacak emin şahsiyet peygamberi rol model boyutu bizden gitti. Toparlanmamız lazımken hala bâtıl modellerle zaman kaybediyoruz.

“Siz Müslümanlar, insanlığın iyiliği için yaratılarak yeryüzüne çıkarılmış hayırlı bir topluluksunuz, doğru olanı emreder, eğri olandan alıkoyarsınız ve Allah'a da inanırsınız. Geçmişteki bize de kitap verildi diyenler, inanmış olsalardı bu kendi iyiliklerine olacaktı. Ama içlerinden pek az inanan bulunsa da, çokları doğru yoldan çıkmışlardır.” (Al-i İmran, 110)

Hayırlı ümmet vasfını anlamadık, hayırları bâtılın bize dayattığı sistemlerde aradık, laiklik ve demokrasiyi İslam'a uydurmaya çalıştık, Bel'am türü hocalarda bu konuda birçok fetva verince insanlarda bu durumu benimsedi. Farkında olmadan efendi ve kölelik düzeni hâkim oldu.

Kur'an, bizleri izzet ve şeref verir; diğer sistemler şer üretir, izzet vermez. Bâtıl sistemin üstünde oturanlar ölünce izzet ve şerefleri kalmaz. Bunlar insanlık için çıkarılmış en hayırsız ümmettir. Kötülüğü öne çıkarırlar, fitne ve fesat üretirler, ekini ve nesli yok ederler. Günümüz insanlığı hiçte iyi yöne gitmiyor. Cinayetler, cinnet getirenler, hırsızlık, kaos ve endişe, açlık, ekonomik buhran bâtıl düzenin ürettiğidir. İslam şer üretmez, aksine hem dünyada hem ahireti inşa eder.

İnsanlığın tek kurtuluşunun İslâmî nizamın hayata geçirmekle olur. İnsanlık bu nizamdan uzaklaştı ve kendi felaketini hazırladı. Kur'an hayatımıza yön vermezse kıblemiz şaşar ve bâtıl kıblemiz olur maalesef.

Birey olarak başlamalıyız: “Benim Müslümanlığım Kur'an'a uyuyor mu ve benin Müslümanlığımı Kur'an onaylıyor mu?” Bu hesabı yapmalıyız; ölüm gelmeden, yeniden Tevbe etmeli; "Ey iman edenler iman edin!.." ayeti kulaklarımızda çınlamalı!..

"Ey Rabbimiz biz kendi nefsimize zulmettik, Kur'an hayatımıza yön vermedi, Kur'an'ı kendimize hayat kitabı olarak alıyor ve senin engin merhametine sığınıyoruz, bağışla bizleri ve salihlerle haşreyle!"

Gazze İle Dayanışma ve Şehâdeti Anmak İçin 2 Mart Cumartesi Günü Saat 20.30’da İstanbul Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonunda Buluşuyoruz!


Yaklaşık olarak bir asırdır devam edem Siyonistlerin zülmüne karşı 7 Ekim 2023’ten itibaren yeniden başlayan Gazze’deki direnişe destek olmak amacıyla tertiplediğimiz programda: Dünya birincisi kârî Mehmet Bilir, Kur’an tilaveti yapacak. Araştırmacı yazar Ahmet VAROL, araştırmacı yazar Şükrü HÜSEYİNOĞLU ve Gazzeli gazeteci Muhammed Ebu TAKİYYA birer sunum yapacaklar. Programda ayrıca, Sinevizyon gösterimi yapılacak ve Grup Yürüyüş, ezgilerini seslendirecek. Programımız son olarak direnen Müslümanlara yönelik yapılacak dua ile sona erecek.


Tüm Müslümanları, hanımlar için de uygun yer ayıracağımız programımıza ailece dâvet ediyoruz. İrtibat telefon: 05317724898

Şehitler Gecesi Afiş

KONFERANSA DÂVET

Şubat 24, 2024

Her hafta Cumartesi akşamları yaptığımız Sohbetlerimizin bu haftaki konuğu Yazar Şükrü Hüseyinoğlu. Bugün saat 20:00'da dernek binamızda başlayacak ve Kur'an'a Modernist Yaklaşımlar konusunu konuşacağımız sohbetimize tüm dostlarımız dâvetlidir.

Kurana modernist yaklasimler 2

Kur'an Yurdu Derneği'nin organize ettiği ve Psikoloji Bilimi Uzmanı Erkan Özen'in konuşmacı olarak katıldığı "Çocuklarda Cinsiyet Gelişimi ve Cinsellik" konferansı Kur'an Yurdu Derneğinde 10.02.2024 tarihinde yapıldı. Konferansın video kaydını sizlerin istifadesine sunuyoruz.