Makale: DUA HAYATIN NİRENGİSİDİR! -|||-

“(Resulüm!) De ki: "Rabbim size ne kıymet verir duanız olmasa? (Ey inkârcılar! Size bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; o halde azap yakanızı bırakmayacaktır!” (Furkan, 77)

İnsan aciz bir varlık olduğu için sürekli duaya ihtiyacı vardır. Duanın kabul olması için neye, nasıl ve kimden isteyeceğini bilmesi gerekir. Kendisi gibi aciz varlıktan isteyenler kulluk bilincini kavrayamamış veya fıtratını bozmuştur.

Ölmeyen, Hay ve Diri olan, hayat bahşeden âlemlerin yegâne tek sahibi olan Allah'tan istemek gerekmektedir.

"Allah (c.c.) en çok sevdiğin olsun, sevincini O'nunla paylaş ve samimi ve içten yakar, üzüntünü O'na arzet ve sakın isyan etme ve güzel bir sabırla sabır göster." Kazanan hep sen olacaksın.

Bir âlimin dediği gibi: "Allah verdi, ben O'nun yolunda verdim; bu yarışım ölüm gelinceye kadar sürdü."

Allah'a borç veren ve içten dua edenin hiç kaybı olmadığı gibi onu cennete sayısız sürprizler bekliyor olacak.

Sıkıntı ile karşılaştın ve çaresizce yol alıyorsan Musa (as)'ı hatırla ve şöyle dua et:   “...Ey Rabbim! Doğrusu bana göndereceğin her türlü hayra, muhtacım” (Kasas, 24)

Yeni evlenecek olan bekârlar için ise: “(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! derler.” (Furkan, 74)

Cahilce günah işleyince Nuh (as)'ı hatırla: “Nuh dedi ki; «İçyüzünü bilmediğim bir şeyi yapmanı istemekten sana sığınırım. Eğer sen beni affetmez, bana merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum.” (Hûd, 47)

Yakınlarımızdan inkâr da direnen ve öğüdü dikkate almayanlar için; İbrahim (as)'ı hatırla ve şöyle dua et: “...Ey inananlar deyin ki: «Rabbimiz, sana güvendik, sana yöneldik, dönüşümüz sanadır.» Rabbimiz! Bizi, inkar edenlerle imtihan etme; bizi bağışla, doğrusu sen, güçlü olan, Hakim olansın.” (Mümtahine, 4-5)

Anne ve baban senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme onlara şöyle dua et: “Onlara karşı besleyeceğin acıma duygusunun etkisi ile önlerinde alçak gönüllülük kanatlarını indir ve de ki; «Ey Rabbim onlar küçükten beni nasıl büyüttüler ise, sen de öyle merhamet et.» Rabbiniz kalplerinizdeki duygularınızı herkesten iyi bilir. Eğer iyi kalpli kimselerseniz, O kendisine başvuranların günahlarını affeder.” (İsrâ, 24- 25)

Namaz kılan her mü'min anne-babasına ve mü'minlere dua etmeden namazdan ayrılamaz. “Ey Rabbimiz, hesaba durulacağı günde beni, ana- babamı ve tüm mü'minleri affeyle.” (İbrahim, 41)

Günümüzde putlar değişti. Kavram ve ideolojiler artık birer put oldu. Kendimizi ve neslimizi korumakla mükellefiz. Atamız İbrahim (a.s.) duası bizimde duamız olmalı: “Hani İbrahim dedi ki; «Ey Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut.” (İbrahim, 35)

Gereksiz yere canlı hayvanları öldürme ve ezip geçme: “Süleyman, karıncanın dediklerini işitince gülümseyerek dedi ki; «Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle, rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat.” (Neml, 19)

Cahiller sataşınca onlara tebessümle selam vererek ayrıl: “Rahman'ın hâs kulları o kimselerdir ki, onlar yeryüzünde yumuşak adımlar atarak yürürler. Kendini bilmezler onlara sataştıklarında yumuşak sözlerle karşılık verirler.” (Furkan, 63)

Müslüman olarak yaşadığımız bu hayatta Müslüman gibi de ölmeyi, Rabbim biz kullarına nasip etsin.

“Rabbim, sen bana egemenlikten pay verdin, beni olayları (ya da rüyaları) yorumlamaya ilişkin bazı bilgiler ile donattın. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Gerek dünyada, gerek ahirette tek dayanağım sensin; canımı Müslüman olarak al ve beni iyi kulların arasına kat.” (Yusuf, 101)

Yorum yapın

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuzdan emin olun. HTML kodları kullanılamaz.